Tunçbilek' de ikiz doğarak dört kardeşi altı yapmışız. Ezeli bir oyun sürecimiz oldu ve ebede kadar da gidecek. Annemizin karnında bile dünya macerası için oyun arkadaşıyla bekleşen fevkalâde şanslılardandık biz. İlk oyuncaklarımız dahi birbirimiz olmuşuz ki hiç öyle oyuncak bebek isteyen çocuklardan olmadık. Hatta oyuncak da istemedik. Hal böyle olunca birbirimizin bedenleriyle başlayan oyunlarımız yine en doğal malzemeler, çamur, taş, ahşap, kemik, kumaş, çer çöp ne varsa eklenerek büyüdü. Okulla beraber hayatımıza ilk kez resim defterleri ve boyalar da girdi. Sevinç ve heyecandan ilk gün yarış halinde kocaman kabak gibi kafalar çizerek en fazla bir saat içinde tüm resim defterimizi bitirdik. Sağolsun öğretmenimizse >>Devamı için tıklayın